9 Şubat 2009 Pazartesi

Saçlar neden beyazlıyor?

Erkek ve bayanlar için bazen kabus olabiliyor… Aslında bir saç teli, ortası boş olan ve içinde melanin denilen boya pigmentleri bulunan bir tüpten başka bir şey değildir. Genç yaşlarda bu boşlukta saça renk veren melanini bir arada tutan bir sıvı vardır. Yaşlandıkça derimiz saçlarımızı ve vücudumuzdaki diğer kılları eskisi gibi sağlıklı olarak üretemez. Kılların ortasındaki sıvı kaybolur, boya hücreleri de tutunamadığından sadece hava kalır. Saçlar boyasız hale gelir, beyaz renge yani asıl rengine dönüşür.

Bütün saçlarımızın beyaza dönüşme süreci 10 ila 20 yıl sürebilir. Aslında her bir saç telinin rengi ya siyahtır (sarı, kırmızı, kumral vs.) ya da beyaz. Yani her bir saç teli yavaş yavaş grile-şip beyazlanmaz. Ancak bu süreç içinde hepsi aynı anda beyazlanmadığından, beyazların sayısı arttıkça bütün saç gittikçe açılan gri renkte görülür. İşin ilginç tarafı boya hücreleri bazen üretime hız verirler. Gittikçe beyazlaşan saçlar geçici bir süre tekrar biraz koyulaşmış gibi görünebilirler.

İnsanlar arasında bir şok veya aşırı gerilim geçiren birinin saçlarının bir gecede beyazlaştığı, bir süre sonra da tekrar eski rengine döndüğü söylenir. Hatta bazı tarihçiler Kraliçe Marie Antoinette’nin giyotine gideceği günün gecesinde saçlarının hepsinin bembeyaz olduğunu yazarlar.

Saçların devamlı olarak uzadığı, belirli bir süre sonra dökülüp alttan yeni saç geldiği hatırlanacak olursa, mevcut saçın değil, ancak yeni gelecek saçın beyaz olabileceği, dolayısıyla saçların bir gecede beyazlaşmasının mümkün olmadığı görülüyor. Ancak bilim insanları bu olayın birkaç haftalık bir süreçte olabileceğini söylüyorlar.

Tiroid bezi, şeker gibi hastalıklarda ve aşırı stres veya şok gibi durumlarda kişinin renkli saçları bu süreçte tamamen döküle-bilir ve geriye sadece daha önceden beyazlaşmış saçlar kalabilir. Diğer saçlarla birlikte beyazların yerine de daha gür ve siyah saçlar çıkabilir.

Saçların beyazlaşması insanlık tarihinde nedense hep sorun olmuştur. Kimileri onu olgunluğun ve bilgeliğin simgesi olarak görürken, tarih boyu savaş kahramanları, yaşlılığın ve güçsüzlüğün belirtisi olarak görmüşler ve bir şekilde saçlarını boyamışlardır.

Bu arada bir şeyi daha belirtelim; saçlarımızın kıvırcık, dalgalı veya düz olmasını da ebeveynlerimizden aldığımız genler belirliyor. Kıvırcık bir saçı kestiğimizde kesitinin dikdörtgene yakın olduğunu, dalgalı saçın elips, düz saçın kesitinin ise daire olduğunu görebilirsiniz. İşte bu saç kesitlerinden dolayı bazı saçlar dümdüz uzarken bazıları hemen kıvrılmaya başlar. Kıvırcık saçlılar, saçlarınızı boşuna ütülemeyin, saçın yapısını yani kesitinin şeklini değiştirmeden kalıcı bir düz saça sahip olmanız mümkün değil.

4 Şubat 2009 Çarşamba

En çok yaptığımız ve ders almamız gereken hatalar...

1. Sorunları ve hedeflerinizi ertelemek
Sorunlarınızı her zaman ertelemek insanların yaptıkları hatalardan en yaygını.. Hedeflerinizi asla ertelemeyin. Sorunlarızın üstünü örterek görmezden gelmeyin. Yeni yılın ilk ayını doldurduk bile, hala hedeflerinizi gerçekleştiremediysen iz daha fazla ertelemeniz için neden yok. Yavaş yavaş hedefinize doğru ilerlemeye gayret edin. Yapılması gereken değişiklikleri, ne zaman ilerleyeceğinizi ancak siz bilirsiniz. Bir süre bununla ilgili planlar yapın ve uygulamaya koyun.

2. Acele etmek
Beklentilerinize ulaşmak için acele etmeyin. Yeni yılla ilgili beklentilerinizi olduğundan yüksek tutmuş olabilirsiniz ancak vazgeçmeyin. 3, 6, 9 ay içinde yaşamınızda büyük değişiklikler yapabilmeniz çok düşük bir ihtimaldir. Yaşamınız 6 ay ve 1 yıl arasında değişebilir. Hedefinize ulaşmanız için gereken zamanı doğru hesaplayın. Hayalinizin kısa sürede olmasını ya da size altın tepsi de sunulmasını beklemeyin.

3. Tek başına hareket etmek
Yanız kalmayın, birine danışın. Kilo vermek istiyorsanız zayıflayan birine nasıl başardığını sorun, sigara bırakmak için sigarayı bırakan birinden destek alın, işinden ayrılan biri varsa sonrasını öğrenin. Doğru yolu bulmak için deneyimlere, bilgiye ihtiyacınız var. Bunu yalnız yapmaya çalışmayın. Bir plana ihtiyacınız var. Hedeflerine ulaşan iyi insanların biyografilerini okuyun. İstediğiniz gibi bir değişikliği kimlerin yaşadığını biliyor musunuz? Ne kadar çalıştılar, ne kadar zaman aldı, ne yaptılar öğrenin.

4. Kaldıramayacağı nız yükün altına girmek
Üstesinden gelemeyeceğiniz, kaldıramayacınız yükler edinmeyin. Hayatınızda 5 şeyi değiştirmek isterseniz hiç birşeyi değiştiremezsiniz. Eğer bu yıl sigarayı bırakma, taşınma, ruh eşinizi bulma, kariyer değişikliği ve iyi maaş beklentiniz varsa üzerine sağuk su içebilirsiniz. Gerçekten istediğiniz şeyi elde etmek istiyorsanız en çok iki tanesini belirlemeniz doğru olacaktır.
Kendinize sorun: Bu yıl gerçekten mutlu olmak için ne yapmalıyım? Beyniniz istediğiniz şeye daha iyi odaklanacaktır.

5. Geçmişte yaşamak
Sorunların en büyüğü günü takip edememek, geçmişte yaşamaktır. Geçmişe aşırı bağlı biriyseniz umduğunuz şeyleri elde etmeniz daha zor olacaktır. Geçmiş, gelecekte yapacağınız yanlışları bildirmez. Geçmişte edindiğiniz sizi engelleyen hayalet korkularınızdan kurtulun. Kendinizi affedin, geçmişte yaşadıklarınızı kabul edin ve olumsuz tecrübelerinizden ders alarak geleceğinizi şekillendirin. Geleceğinizi siz şekillendirin.

2 Şubat 2009 Pazartesi

İlginç ve Eğlencelik Bilgiler

İnsanlarla şempanzelerin vücudunda, santimetrekareye düşen kıl sayısı aynıymış! Ancak bizlerde, bu tüylerin çoğu görünmeyecek kadar ince veya açık renk olduğu için, insanoğlu şempanzelere oranla daha estetik görünüyormuş!

İnsan saçı, neredeyse yok edilemez bir malzemeymiş! Saç, soğuk, hava değişimi, su, hatta birçok asit ve kimyasala karşı dayanıklıymış!

Beyin hücreleri Ansiklopedi Britannica'nı n beş katı bilgi depolayabilirlermiş ! Ve bu müthiş insan beyninin yüzde 80'i sudan oluşuyormuş!

IQ'nuz ne kadar yüksekse, o kadar çok rüya görürmüşsünüz! Ama rüya görmediğinizi söyleyerek zekanıza hakaret etmeyin, çoğu rüyalar zaten hatırlanmazmış.

Midemizdeki asidin gücü o kadar yüksekmiş ki, bir metal jileti bile eritebilirmiş ! (Ama jilet yutup denemeye kalkmamanız, sözüme güvenmeniz daha akıllıca olacaktır!)

Tek yumurta ikizleri hariç, her insanın kendine özgü, farklı bir vücut kokusu varmış...

60 yaşına gelinceye kadar, erkeklerin yüzde 60'ı, kadınlarınsa yüzde 40'ı horlamaya başlarmış!

Gözlerimizin büyüklüğü, hayat boyu doğduğumuz günle aynı kalıyormuş, ama kulaklar ve burun hayat boyu büyümeye devam ediyormuş.

Hastalıkların yüzde doksanının (evet sayıyla 90, yazıyla doksan!) oluşma veya ilerleme sebebi stresmiş!

İnsanın öksürüğüyle çıkan sıvı ve beraberindeki mikroplar saatte 97 kilometre hızla ilerliyormuş! Hapşırık hızıysa saate 160 kilometreye kadar çıkıyormuş!

Sabah kalktığımızda akşam yatarkenki halimizden, aşağı yukarı bir santim daha uzun olurmuşuz! (Eklem araları yerçekimi etkisiyle gün boyu daralıyormuş. Yani gün içinde yavaş yavaş çöküyormuşuz!)

İnsan vücudunun en güçlü kası dil, en güçlü kemiği ise çene kemiğiymiş! (Bu konuda kadınlar ve erkekler arasında bir fark olup olmadığı, araştırmada yer almıyor!) Spor yaparak geliştirdiğiniz bir kasın, sporu bıraktığınızda eski haline dönmesi, o kasın oluşmasından iki kat daha uzun sürüyormuş!

Uyuduğunuz oda ne kadar soğuksa, kabus görme olasılığınız o kadar artarmış!

Gözyaşı ve sümük, birçok bakterinin hücre duvarını kıran özel bir enzim içeriyormuş! Böylece milyonlarca mikrop, göz ve burun kanalından vücuda giremiyormuş. Bu arada insanoğlu, tüm canlıların içinde, duygusal sebeplerle gözyaşı akıtan tek canlıymış! Bir dahaki sefere kedinizin veya köpeğinizi hüzünden ağladığını iddia etmeyin, tıbben imkansız!

Ve son olarak, Pazartesileri kendinize dikkat edin, çünkü pazartesi günleri, insanların en çok kalp krizi geçirdiği günmüş! Hafta sonu eğlencesinden sonra işe dönmenin stresinin bu artışın sebebi olabileceği söyleniyor.

Avrupa Kentlerinin Haritası

Türkiye dahil Avrupa'nın tüm ülkelerindeki kentlerin haritaları. İster sadece harita, isterseniz uydu görüntüsü, isterseniz her ikisi de üst üste bindirmeli olarak görüntülenebilir. Önce ülkeyi, sonra şehri, sonra da caddeyi yazıp aradığınız bölgeyi görebilirsiniz.

http://www.euroave.com/index_ave.php

İnternetten Online TV İzleme

http://wwitv.com/portal.htm

Bu siteye giriyorsunuz, ekranın solundan dilediğiniz ülkeyi tıklıyorsunuz ve o ülkenin TV kanalları listesi çıkıyor. Dilediğiniz kanalın karşısındaki renkli kutuya tıklayınca istenilen TV'yi seyredebiliyorsunuz.

TRT1, NTV, SHOW , SKY vs. bir sürü Türk kanalı mevcut.

Hatta Cuba dahil tüm latin ülkelerinin TV'leri de var.

29 Ocak 2009 Perşembe

Youtube'a Ktunnel ya da Benzeri Siteler Kullanmadan Nasıl Girilir?

Başlattan Çalıştıra tıklayınız ve aşağıdaki satırı olduğu gibi yazıp veya kopyala yapıştır yapıp enter tuşuna basınız.

C:\WINDOWS\system32 \drivers\ etc\hosts

Entere bastığınızda Birlikte Aç penceresi çıkacak. Pencereden Not Defterini seçiniz ve açılan Not Defteri penceresinin en alt satırına aşağıdaki satırları yazınız.

208.117.236. 70 youtube.com
208.117.236. 70 www.youtube.com

yazın ve sonra kaydet diyip çıkın.

Artık adres çubuğuna www.youtube.com yazarak sorunsuz ve hızlı bir şekilde girin!

Eğer yaptıgımız değişiklikten sonra kaydet dedigimizde bole bir dosya bulunamadı derse ki bende ole dedi dosya korumalı oldugu için. bunu aşmak için;

Başlattan Çalıştıra tıklayınız ve aşağıdaki satırı olduğu gibi yazıp veya kopyala yapıştır yapıp enter tuşuna basınız.

attrib -r -h -s C:\WINDOWS\system32 \drivers\ etc\hosts
(Enter)

ondan sonra host dosyasının son satırına
208.117.236. 70 youtube.com
208.117.236. 70 www.youtube.com

ekleyin ve kaydet deyin.

Daha sonra;

Başlat -> Çalıştır ->
attrib +r +h +s C:\WINDOWS\system32 \drivers\ etc\hosts
(Enter) yapıp tekrar dosyayı yazılıma karşı korumalı yapın.

27 Ocak 2009 Salı

İnsanın niçin kuyruğu yok?

Şekil ve yapısı ne olursa olsun hemen hemen bütün omurgalılarda kuyruk vardır ve hepsinde de kuyruk aynı biçimde oluşmuştur. Sayıları 3 ile 49 arasında değişen kuyruk omurlarının üstü yağla kaplanmış ve böylece kuyruk ortaya çıkmıştır. Kuyruk canlı türüne göre değişik fonksiyonlara sahiptir ve kesinlikle bir süs değildir.

Kuyruk omurganın devamıdır. Timsah, kertenkele gibi hayvanlarda gövdenin bir uzantısı gibi durur. Balıklarda kuyruğun son tarafı bir yüzgeçle son bulur. Kuşlarda ise güdük ve yaygın olan kuyruk kısmında dümen görevi yapan telekler vardır.

Kangurular iyice kalınlaşan ve kaslanan kuyruklarını dinlendikleri zaman bir koltuk değneği veya üçüncü bir ayak gibi kullanabilirler. Köpekte olduğu gibi bazı hayvanlar kuyruklarını bir iletişim aracı olarak kullanırlar. Kertenkelenin kuyruğu ise bir savaşma ve aldatma mekanizmasıdır. İsterse hasmına kuyruğunu bırakıp gider, yerine de yenisi çıkar.

Çıngıraklı yılan kuyruğunu ses çıkartan bir enstrüman gibi kullanırken, aslan sadece sinekleri kovalamada kullanır. Tilki uzun kıllara sahip kuyruğu sayesinde hızla avını kovalarken dengesini kaybetmeden manevra yapabilir. Bir tür sincap ise kuyruğunu başının üstüne götürüp onu şemsiye olarak kullanır.

Bazı canlılarda ise vücudun bir bölümü ile kuyruk birbirine karıştırılır. Balinanın suya dalarken gördüğünüz yaklaşık 3 metrelik yatay kısmı kuyruğu değil vücudunun bir parçasıdır. Tamamen kastan oluşan kuyruğu ise dışarıdan kolaylıkla görülemez. Akrebin de ucunda zehirli iğnesi olan kısmı kuyruğu değil aşırı uzamış olan karın kısmıdır.

Gelelim asıl soruya. İnsanın niçin kuyruğu yok? Maymun türleri birbirleri ile karşılaştırıldıkları nda görülüyor ki tür ne kadar gelişmişse kuyruk da o kadar küçük kalmış. İnsanda ise kuyruk, derinin altına gizlenmiş olan, üç ya da dört omurun kaynaşmasıyla ortaya çıkmış, kuyruk sokumu kemiği adı verilen küçük bir kemikten oluşmuştur. Daha doğrusu insanın kuyruk kemikleri tek bir kemik oluşturacak şekilde birbirleriyle birleşmişlerdir.

Bu durumun sebebi insanın iki ayağı üzerinde durabilme ve yürüyebilme özelliğidir. Düşey konumdaki bu hareket biçimi bir takım mekanik zorlamalar ortaya çıkarır. İnsanın ayakta durabilmesi için vücudun üst kısmını taşıyabilmesi gerekir. Aslında kuyruğu meydana getirmesi gereken kemik ve kaslar birleşip, tek bir kemik şeklinde kaynayarak vücudun destek aldığı bu dayanak noktasını oluşturmuşlardır.

Çok ender de olsa bazı erişkin insanlarda kuyruk kemiğinin on santimetreye varan bir kuyruk oluşturabildiği, bu kuyrukta kas, sinir ve damarların bulunabildiği görülmüştür.

Süt vermedikleri halde niçin erkeklerin memeleri var?

Memeli hayvanlarda erkeklerin süt üretmeleri fizyolojik olarak mümkündür. Bu hususta erkekler gerekli anatomik donanıma, fizyolojik potansiyele ve hormonlara sahiptirler. Ancak tabiatın bazı keçi ve yarasa türleri gibi çok özel bir iki istisnası hariç süt verme olayı ne insan türünde ne de diğer memeli türlerinin erkeklerinde gerçekleşmektedir.

Aslında memelilerin tümünde, yani her iki cinste de süt bezleri vardır. Erkeklerde bu bezler gelişmemiş ve işlevsizdirler. Bu durum da türe göre değişiklikler gösterir. Örneğin fare ve sıçanların erkeklerinde meme dokusu hiç bir zaman süt kanalları ve meme uçları oluşturmaz, memeler dışarıdan görülmez. İnsanlar ve köpekler de dahil bir çok memelide ise oluşturur. Hatta dişi ve erkeğin göğüs yapılarında ergenlik çağına kadar bir fark görülmez.
Erkeklerin niçin süt vermedikleri sorusunu memeli hayvanların yüzde doksanı için sormaya zaten gerek yoktur. Çünkü bu büyük çoğunlukta yavruya yalnızca anne bakar. Erkeklerin çiftleşmeden sonra yavruya hiç bir katkıları yoktur, genellikle onları terk eder giderler.

Yüzde ona giren insan, aslan, kurt gibi memelilerde ise babanın esas sorumluluğu aileyi ve yavruları korumak, onlara yiyecek bulmaktır. Belki de başlangıçta bu türlerin erkekleri de yavrularına süt veriyorlardı ama asıl görevleri nedeni ile evrim sonucu süt verme donanımları yerlerinde kaldığı halde üretim kabiliyetleri köreldi.

İşlevleri kalmadığına göre erkeklerin niçin hala memeleri var sorusunun yanıtı ise insanda erkek ve dişi yapısının aslında aynı olmasında yatıyor. İnsanın anne karnında iken oluşmaya başladığı embriyo halinin en başında erkek ve dişi arasında bir fark yoktur.

Zaten insanın taşıdığı 23 çift kromozomdan 22 çifti ve bunların taşıdığı genler her iki cinste de aynıdır. Sadece cinsiyet kromozomu olan yirmi üçüncü çift farklıdır. Eğer embriyo anne ve babasından birer ‘X’ kromozomu alırsa kız, annesinden ‘X’, babasından ‘Y’ kromozomu alırsa erkek oluyor.

Embriyo ‘Y’ kromozomunu aldıktan sonra hormonal sinyaller gelmeye ve erkeğe ait organlar gelişmeye başlıyor. Erkeklerin memeleri ise bu safhadan daha önce oluşmuş bulunduğundan aynen kalıyorlar ama ondan sonra hormonal bir takviye olmadığından fonksiyonel hale gelemiyorlar.

Dişilerde ise büyüme çağı sırasında salgılanan hormonlar süt bezlerini ve göğüsleri büyütüyor. Gebe dişilerde bu büyüme biraz daha artıyor, süt üretimi başlıyor ve bu üretim daha sonradan emzirmeyle tetiklenerek devam ediyor.

Saç Dökülmesini Önleyen Yiyecekler

Günlük beslenmenize dahil edeceğiniz yiyeceklerle saç görünümünüze ciddi şekilde değişiklik yapabilirsiniz. Saçlarda matlık ve zayıflık genellikle vitamin eksikliği, stres ve sigara, abur cuburla sağlıksız beslenme sınucu olabilir. Öncelikle saç sağlığı için yapılması gereken ilk şey vücudun su dengesini korumak, kafein ve alkol gibi su dengesini bozan içeceklerden uzak durmak.. Çok fazla kafein içeren içecekler tüketmek, demir gibi saçı güçlendiren minerallerin vücuttan atılmasına, saçı zayıflayıp dökülmesine neden olur. Bol su ve taze meyve suları içmeye özen gösterin.

B vitamini önemli
Kan üretimini sağlayan kuru yemişler, badem, çekirdek gibi kabuklu yiyecekler ile böğürtlen, mavi yemiş gibi meyveler saç için mükemmel bir meyve.. Bu tür yiyecekleri günlük beslenmenize atıştırmalık olarak dahil edin. Ayrıca, çinko kaynağı koyu yeşil yapraklı sebzeler, somon balığı gibi omega 3 bakımından zengin balık türleri, saçın sağlıklı görünmesini sağlayan B vitamini içeren tahıllar yenilmeli. Yumurtalar biyotin bakımından zengindir, saç bakımında da yumurta sarısı önerilir. Bu nedenle haftada birkaç kez yumurta yiyin. Et yemeyenler protein bakımından yetersiz beslenir bu nedenle bu açığı kapatan besinler mercimek, nokut, fasulye gibi protein bakımından zengin besinler
tüketmeliler.

Saçla ilgili gerçekler

* Sık saç taramak saçları daha sağlıklı yapar. Saç taramak köklerine masaj etkisi yapar, kan akımını hızlandırır ve saçlarınız daha hızlı, sağlıklı büyür.
* Jelatin yemek saçları ve tırnakları güçlendirir.
* Jelatin protein bakımından zengindir ve kollajenden yapıldığı için
saçı besler ve uzamasını sağlar.
* Soğuk saçlarınızın daha parlak görünmesini sağlar. Ilık ya da soğuk su
ile yıkanan saçlar daha parlak görünür, saç derisinin kepeklenmesini
önler.

Saçla ilgili yanlış bilinenler
* Beyaz saçı kopardığınızda yerine iki tane çıkar. Bu doğru değil ama beyazlaşma gördüğünüzde bundan sonra bu saç telinin beyaz çıkacağından emin olabilirsiniz.
* Sık saç kestirmek ya da kestirmemek saçların daha hızlı büyümesini sağlamaz. * Saçlarınızı düzenli olarak uçlarından kestirmek saç dökülmesini önlemez.

Çinlilerin gözleri niçin çekiktir?

Yalnız Çinlilerin değil, Orta ve Güneydoğu Asya'da yaşayanların, Japonların hatta Eskimoların da gözleri çekiktir. Aslında göz yapısı bütün dünyada aynıdır. Farkı yaratan göz kapaklarıdır. Çekik gözlü diye nitelendirilen ırklarda gözün üzerindeki göz kapağının ikinci kıvrımı, gözün üstüne daha çok inmiştir. Bazı teorilere göre bu kıvrım insanların gözlerini yoğun kar tabakasının, göz kamaştıran ışığından korumak için bir çeşit kar gözlüğü gibi gelişmiştir. Çinde ve öteki bölgelerde her ne kadar yoğun kar yağmıyorsa da onların atalarının buzul çağında kuzeyde yaşadıkları daha sonra güneye indikleri kanıtlanmıştır. Yalnız gözleri değil, burunları da rüzgara karşı korunmak için küçülmüş, burun delikleri soğuğu engellemek için daralmıştır. Ciltleri de koruma amaçlı olarak yağlıdır. Göz kapakları da yağlıdır. Gözü ve iç tabakalarını kara ve buza karşı korur. Yani çekik gözlü değil, düşük göz kapaklı, demek daha doğrudur.

Kısa Kısa

Topkapı Sarayı'ndaki yasak nasıl delindi?
Topkapı Sarayı'nın hazine dairesinden hiçbir şey dışarı çıkamazdı. 2. Abdülhamit, kızı Ayşe'ye taç yaptırmak için model olarak kullanılmak üzere 3. Mehmet'in muhteşem sorgucunu saray kâhyasından istedi. Kâhya padişahtan muayyen vadeli bir senet almadan sorgucu vermedi. Bu tutum Abdülhamit'in çok hoşuna gitti. Kâhyaya 100 altın hediye etti. Süresi geldiğinde sorgucu kâhyaya iade edip vermiş olduğu senedi geri aldı.

Padişahların sihirli bitkisi neydi?
"Anber" çok eskiden beri hükümdar hazinelerine giren, hükümdarlar arasında hediye olarak alınıp yollanan kıymetli bir hediyeydi. Osmanlı'da erkeklik gücünü artırıcı bir iksir olarak kullanılan bu madde belli miktarda ilaç olarak yendiği gibi, padişahlar tarafından anber kaplar, kadehler, tesbihler, pencere perdeleri ve hatta anberden yapılmış gömlekler olarak kullanılırdı.

Rum Ateşi'ni kimleri yaktı?
2. Sultan Mehmet İstanbul'u kuşattığı zaman donanması boğazı geçerken donanmanın üzerine Galata'daki şimdiki Yer Altı Camii'nin bulunduğu yerden, Saray Burnu'ndan ve Kız Kulesi'nden "Rum Ateşi" denilen özel bir karışımdan yapılmış, çok zor sönen ateş yağdırılmıştı. Fetih gerçekleştirilip İstanbul alındıktan sonra padişahların tahta çıkışlarında ve bayramlarda Kız Kulesi'ne yerleştirilen toplar bu kez şenlik için ateşlenmeye başladı.

Türkiye'de ilk demiryolu ne zaman yapıldı?
Sultan Abdülaziz yenilikçi bir padişahtı. Yapmış olduğu Avrupa seyahatinde gördüğü demiryollarına çok imrenmiş, İstanbul'a dönüşünde İstanbul – Edirne demiryolunun yapımı için bir demiryolu şirketine yetki vermiştir. Ancak yapım sırasında demiryolunun Topkapı Sarayı'nın bahçesinden geçmesi gündeme gelince çevresindekiler bu duruma karşı çıkmışlardı. Bu itirazları tebessümle karşılayan Abdülaziz "tren saraydan değil isterse üstümden geçsin yeter ki bu demiryolu yapılsın" diyerek bu konudaki isteğinin ne denli güçlü olduğunu gösterdi.

ABD meclisindeki padişah kimdir?
ABD Temsilciler Meclisi'nin salonunun duvarlarında dünyaya ün salmış kanun koyucularından 23 tanesinin mermerden yapılmış kabartma portresi asılıdır. Bunlardan biri de ünlü heykeltraş Joseph Kiselewski tarafından yapılan Kanuni Sultan Süleyman portresidir.

Ağaç kesenleri affetmeyen padişah kimdi?
Kanuni Sultan Süleyman'ın büyük bir ağaç sevgisi vardı. Avrupa'ya yaptığı seferlerden birinde bir yeniçerinin bir armut ağacının dalını kırdığını görünce yeniçerinin kendi yayının kirişi ile bu ağaca asılmasını emretmişti.

45 gün süren deprem ne zaman oldu?
İstanbul'un en korkunç depremlerinden biri 14 Eylül 1509'da yaşandı. Sarsıntılar 45 gün sürüp ortalığı harabeye çevirirken deniz dalgaları Galata Surları'nı aşarak şehirde bir tufan görüntüsü yarattı.

Giyotin nasıl bulundu?
Kafa keserek mahkumların hayatına son veren "giyotin" adlı ölüm makinesi bir doktorun insan sevgisi yüzünden icat edilmiştir. Dr. Guillotin o yıllarda Fransız devriminin getirdiği eşitlik ilkesine uygun olarak mahkumların ölümününde eşitlik ilkesine uygun olarak yerine getirilmesini öngörüyordu. Bu yüzden projesini çizdiği yüksekten düşen büyük bir bıçaktan ibaret makine onun ismi ile anılmaya başladı.

Herkül'e benzeyen padişah kimdi?
4. Murat bedensel olarak olağanüstü güçlü bir adamdı. Çok iyi silah kullanır, iyi dövüşür, bir ok atışta kalkanı delerdi. Yanında bulunan silahtar Musa Paşa'yı zaman zaman sağ eliyle kuşağından yakalayarak havaya kaldırır, bir müddet dolaştırdıktan sonra tekrar yere indirirdi.

Osmanlı'da nevruz nasıl kutlanırdı?
Farsça "yeni gün" anlamına gelen Nevruz Osmanlı'da da şenliklerle kutlanırdı. Baharın başlangıcı kabul edilen Nevruz ile birlikte herkes birbirine Nevruziye denen kıymetli hediyeler verir, yine Nevruziye denen içinde sandal ağacı, anber, gül suyu, zencefil gibi türlü baharatların bulunduğu çok kuvvetli ve nefis bir macun özel olarak hazırlanarak padişaha ve devlet büyüklerine ikram edilirdi.

Anıtkabir'in altından ne çıktı?
Anıtkabir, Atatürk'ün "Buradan Ankara ne güzel görünüyor" dediği Rasattepe'de 9 Eylül 1944 yılında atılan temel çalışmalarıyla başlamıştı. İnşaat çalışmaları sırasında yapılan kazılarda buranın Frigyalılar'a ait eski bir mezar alanı olduğu bulunan mezarlardan anlaşılmıştı. Ata'nın bu kabire nakli ölümünden ancak 15 sene sonra gerçekleşti.

Denizaltıdan düzenlenen ilk suikast kimeydi?
İttihat ve Terakki'nin son sadrazamı Talat bey, trenle Ankara'ya giderken Tuzla'yı geçtikten bir müddet sonra suikaste uğramıştı. Kıyı boyu giden trene birden bire Tuzla açıklarında suyun üstüne çıkan bir denzialtından ateş açılmış, Talat Bey'e bir şey olmamasına rağmen trenin yola devam edecek hali kalmamıştı. Denizaltının ve suikastın kimler tarafından yapıldığı tüm araştırmalara rağmen bulunamamıştı.

Logaritmayı kim buldu?
Logaritmayı ilk kez 1730 – 1790 yılları arası yaşayan bir Türk bilgini olan Gelenbevi İsmail Efendi bulmuştu. Gelenbevi İsmail Efendi matematikle uğraşırken sayı değerlerini ondalık bölümlere göre düzenleyip hesapları son derece kolaylaştıran bir sistemi kendiliğinden bulmuş, ancak bunu pratik bir uygulama sayıp fazla önemsemediğinden kimseye bahsetmemişti. Bu, Batı'da kullanılan "logaritma" idi.

Civelek kime denir?
Civelek tüysüz yeniçerilere verilen isimdir. Osmanlı döneminde yüzleri pürüzsüz ve tüysüz olan civelek gençler pamuk ipliğinden bir peçe örterek sokağa çıkarlardı.

Kara Mehmet kimdir?
Kara Mehmet halk arasında gücüyle ün yapmış bir pehlivandır. Ne kadar güçlü olduğunu ölmek üzereyken başından geçen bir olayla son kez kanıtlamıştır. Kara Mehmet bir semt kahvehanesinde kalp krizi geçirerek ölmüştür. Kriz anında dayandığı dokuz çubuklu demir parmaklığı kağıt gibi birbirinin içine geçirmişti. Çubuklar öylesine iç içe geçmişti ki daha sonra onları demir küskü ile açmak isteyenler başarılı olamadılar.

Elmastan yapılan camii hangisidir?
Süleymaniye Camii'nin sağdaki küçük minaresi Cevahirli Minare olarak bilinir. Cevahir mücevher anlamına gelir. Bu muazzam caminin küçük minaresinin yapıtaşları arasında elmas madeni de vardır. Elmasların kullanılma nedeni İran Şahı'nın, Kanuni Sultan Süleyman'a bir çekmece dolusu elmas yollayarak yaptığı jesttir. Elmaslar caminin yapımı sırasında para biterse kullanılması için gönderilmişti. Ancak Sultan Süleyman elmasların parasını karşılayacakları nı belirtti ve minarenin yapımında kullanılmaları nı emretti.

Voyvoda Rabia kimdir?
17'nci Yüzyılda yaşadığı öne sürülen ve zalimliğiyle ünlü Bosnalı İbrahim Voyvoda aslında 18 yaşında Rabia adlı bir kızdı. Kimsenin baş edemediği Rabia'nın ölümü biraz acı oldu. Bir çengele asıldı ve halkın gözü önünde ölüme terk edildi...

Göğüs perçemini kim bırakırdı?
Eski kabadayılar göğüslerini ustura ile tıraş ederler, yalnız bir tutam kıl bırakmayı ihmal etmezlerdi. Buna 'göğüs perçemi' derlerdi. Bu perçeme mali güçlerine göre boncuk ya da pahalı inciler takarlardı.

'Unutma bizi dolması' nedir?
Eskiden ramazanda meyhaneler zorunlu olarak kapatılırdı. Bayram arifesinde meyhaneciler gedikli müşterilerinin evlerine midye ya da uskumru dolmaları gönderirlerdi. Bu ikramlara 'unutma bizi dolması' denirdi.

Mesleği küfür yemek olan esnaf kimdi?
Dalkavukluk eskiden nizamnameleri, kahyaları, narhları olan bir esnaf kuruluşuydu. Dalkavuklar kendilerine yapılan her türlü hakarete tahammül eden bu işi meslek edinen insanlara verilen isimdi. Dalkavuklara yapılan her muzipliğin bir tarifesi vardı. Mesela dalkavuğa atılan her tokatın bedeli 30 para, merdivenden yuvarlamanın ücreti 180 paraydı. Bir fındık sıçanını kuyruğu dışarıda kalacak şekilde dalkavuğun ağzına sokma 400 para, ellerin ve ayakların domuz topu şeklinde bağlanması 40 paraydı. Bir sakatlık olursa hareketi yapan dalkavuğu tedavi ettirmeye mecburdu. Ölüm olursa masraflar işi yaptıranlar tarafından karşılanıyordu.

Mandadan asker olur mu?
Eskiden tersane havuzlarına gemi alınınca havuzların suyu büyük bostan dolapları ile boşaltılırdı. Bu dolapları mandalar çekerdi. Bu iş için tersanelerde ayrı bir bölük, bölüğün başında da Manda Ağası bulunurdu. Kurası tersaneye çıkan erkekler askerlik yapmamak için bedel olarak para ödemez, tersaneye manda verirlerdi. Sahibinin yerine askerlik süresini dolduran mandalar bir terhis tezkeresi verilir, bu tezkereler sırmalı kordonlarla boynuzlarının arasına asılırdı. Köyüne veya kasabasına dönen mandalar coşkulu bir törenle karşılanırlardı.

Pırpırı Kıyafet'i kimler giyerdi?
19'uncu Yüzyılın başlarında İstanbullu gençler arasında kabadayılığın o zamanki diğer bir şekli olan Külhani dolaşmak moda olmuştu. Bu kişiler başlarına üç metre boyunda şal sarar, bacaklarını açıkta bırakan kalyoncu mintanı giyer, kollarını sıvar, vücutlarına çeşitli dövmeler yaptırarak etrafa hava atarlardı. Bu kıyafete 'Pırpırı Kıyafet' denirdi.

Baba Cafer kimdir?
Eskiden borçları olanlar Baba Cafer Zindanı'na atılırlardı. Hapsedilen borçlular zindanın tek penceresinden yardım isterler, borçlarını ödemeleri için halka yalvarırlardı. Baba Cafer'den bir borçlu kurtarmak büyük sevap sayılırdı.

Türkiye'nin ilk heykeli nerede dikildi?
Türkiye'nin ilk heykeli 10 metre uzunluğundaki Osman Gazi büstüdür. Bu büst 1914-1918 arasında Sivas Valisi Muammer Bey'in girişimiyle Hafik-Zara yolu üzerinde yapılmıştır. Gericiler heykeli protesto ederek törene katılanları 'Taş Dikenler' olarak adlandırmışlardı r. İlginç olan, açılış törenini devrin müftüsünün yapmış olmasıdır. Bu heykel 1937'de yine Sivas Valisi Nazmi Toker tarafından kaldırılmıştır.

Kaşıkçı Elması nasıl bulundu ?
Osmanlı hazinesinin meşhur "Kaşıkçı Elması" IV. Mehmet zamanında fakir bir adam tarafından İstanbul Yenikapı'da bir çömleğin içinde bulundu. Adam Elmas'ı iki tahta kaşık karşılığı bir kaşıkçıya devretti. Kaşıkçı da Elması çok ucuz bir bedele kuyumcuya sattı. Hadise anlaşılınca Elmas, Sultan IV. Mehmet tarafından hazineye alındı.

Osmanlı ordusunun ilk gemisini kim yaptı?
İlk gemi, Van gölünde, 16. yüzyılda, Osmanlı ordusunun Doğu seferi sırasında bir yeniçeri askeri tarafından yapılmıştı. Bu sanatkar asker sonralarda adını yaptığı eserlerle duyuracak olan Mimar Sinan'dı.

Haliç'i gemi direkleri üzerinden iple geçen kimdi?
18. yüzyılda Üçüncü Ahmet'in oğlu Şehzade Mustafa'nın sünnet düğününde bir cambaz Haliç'i gemi direkleri üzerinde gerilen bir ipte geçti.

Serasker Rıza Paşa kimdir?
Bir gün ikinci Mahmut Mısır Çarşışı'nda halk arasında gezinirken uğradığı bir dükkanda kendisine kahve getiren sevimli bir kahveci çırağını çok sevdi. Hemen o gün saraya alınan çocuk sonradan tarihimizin meşhur Serasker Rıza Paşa'sı olmuştur.

Belediye reisi kumar oynayanlara ne yapıyordu?
19. yüzyılın sonra İstanbul'un belediye reislerinden Hüseyin Bey, kahvede iskambil oynamaya giden bir seyyar ekmekçiyi cezalandırmak için atının yerine bağlattı. Seyyar sırtındaki ekmek küfeleriyle bekledi.

18. yüzyılda gençlerin gözde aksesuarı neydi?
18. yüzyıl sonlarında İstanbul gençleri arasında şemsiye modası çıkmıştı. Rengarenk ipek püsküllü şemsiyeler yalın ayaklı, dökük kıyafetli gençlerin bile elinde görülürdü. Kibar ve zengin gençler o zamanın kabadayılarından sayılan Levent'lerin külhanbeyi kıyafetlerini giyerler, at üstünde şemsiye açarak dolaşırlardı.

Kız kulesi ne zaman "aydınlandı" ?
Kız kulesine ilk deniz feneri üçüncü Ahmet devrinde Sadrazam Nevşehirli İbrahim Paşa'nın emri ile konuldu. O zaman ahşap olan kulenin içindeki fener ağır yağlar ile yakılırdı. Bir gün fenerin yakıldığı büyük kandil tutuşarak ahşap kule bir meşale gibi yandı. Yangının ardından kule bu kez kagir olarak yapıldı.

"Kahraman koç"un sonu ne oldu ?
17. yüzyılda Macaristan'ın Sobatzka Kalesi'nin Osmanlı muhafızları çok sevdikleri bir koçu özenle besliyorlardı . İkinci Viyana Kuşatması ile başlayan felaketli devirde kale Almanlar tarafından kuşatıldı. Kurtuluş imkanı göremeyen askerler bir sabah vakti kaleden fırlayarak düşmanı yarıp Budin yoluna doğru yöneldiler. Onlarla beraber fırlayan koç da sahiplerini yalnız bırakmamış iri boynuzları ile önüne çıkan düşman askerini yaralayarak, kendini tutturmadan askerlerle beraber Budin'e gelmişti. Bu gazi ve cengaver koç Budin'de büyük bir şöhret kazandı. Ancak ne yazık ki aynı yılın kurban bayramında kesildi!

Ünlü okçu kuvvetini nasıl kanıtladı?
Kanuni Sultan Süleyman zamanında okçulardan ok satın alan ünlü Kemankeşler soyundan 80 yaşındaki Ahmet Ağa'ya bir okçu çırağı, "baba sende kiriş gerecek kuvvet varmı ki ok alıyorsun ?" diye laf attı. Bu sözlere çok öfkelenen Ağa, at üstündeki ihtiyar çarşının kapısından sarkan zincirlere kolları ile sarılıp aynı anda bacaklarını altındaki atın karnına doladı. Kendini yukarı çektiğinde altındaki atı da havaya kaldırdı. Ağa'nın bu harekete etrafındakileri şaşkına çevirdi.

Arabaların arka camları niçin tam açılamıyor?

Bilindiği gibi pek çok model binek arabalarda arka kapıların camlan dibine kadar tam açılamaz. Yaklaşık üçte bir mesafeye gelince dururlar. Tabii bu sürücüler için bir problem değildir. Onlar ön camları tam açıp püfür püfür giderler. Klimalı araç sa­yısı çoğalıp tüm camların kapalı tutulması durumu ortaya çıkın­ca arka camların tam açılamaması konusu gündemden iyice düş­müştür.

Arabaların arka camlarının tam açılmamasının içeriye egzoz gazı, böcek veya gürültü girmesiyle ve arabanın emniyetiyle bir alakası yoktur. Arabaları dizayn eden mühendisler bunu kullanı­cıların çocuklarının arabadan sarkmamaları için tercih ettikleri­ni söylüyorlar. Hatta arka camların açılmaması için arabaya ki­lit dahi koyuyorlar.

Gerçek ise farklıdır. Performansı en yüksek arabayı yapabil­mek için katlanılması gereken bir durumdur bu. Dikkat ederse­niz orta ve küçük boy arabaların çoğunda arka tekerlekler arka kapılara çok yakındır. Bu nedenle ön ve arka kapıların şekilleri farklıdır. Ön kapıda camın dibine kadar girmesi için yer varken arka kapılarda tekerleğin ve çamurluğunun konumlarından dola­yı alt kısım daraldığından yer yoktur. Bu şekilden dolayı zaten arka kapıdan inmek de daha zordur. Cam, kapının düz devam eden kısmındaki yuvasına kadar inebilir, daha sonra gidebilece­ği bir yer yoktur.

Peki arabalarımızın kapıları niçin arkadan öne doğru açılı­yor? Bir sürücü olarak kapınızı hep sol elle açtığınız dikkatinizi çekti mi? Kapı arkadan öne doğru açıldığından zaten sağ elle hiç denemeyin sorun yaşarsınız. Arabaların ilk yapıldıkları zaman­larda kapıların menteşe ve kilit sistemleri bugünkü kadar sağlam değildi. Ancak insanların çoğu sağ ellerini kullandıklarından sü­rücü tarafındaki kapı önden arkaya açılır şekilde yapılıyor, diğer kapı(lar)da da bu şekle uyuluyordu.

Bu durum hareket halinde iken aniden açılan kapının karşı­dan gelen hava akımıyla kapanamamasına hatta kopmasına yol açabiliyordu. Bu nedenle kapıların arkadan öne doğru açılır şe­kilde yapılmasına başlandı. Artık kilit kazara boşalsa bile karşı­dan gelen hava akımı kapının açılmasına müsaade etmiyordu.

Diyet Yaparken Uygulanan 12 Yanlış

Hızlı diyetlere güvenmek
Bir haftada 10 kilo zayıflayacağınızı vadeden hiç birşey yemediğiniz sadece greyfurt ya da lahana içeren diyetlere aldanmayın. İlk önce yemediğiniz için zayıflıyor gibi görünseniz de gerçekte, sadece birkaç kalori ile beslendiğiniz için metabolizmanı z yavaş çalışmaya başlar. Diyet bittiğinde vücudunuz kalorileri az yakar ve verdiğinizden daha kısa sürede kilo alırsınız.

Kahvaltı etmemek
Sabah kahvaltı etmemek birkaç kalori az almanızı sağlıyor gibi görünebilir ancak bu sebeple gün boyunca hep aç hissedersiniz. Bu nedenle sürekli ofiste ya da evde kalorili şeyler atıştırırsınız. Ancak yüksek protein ve lif içeren iyi bir kahvaltı gün boyu aç hissetmenizi engelleyebilir. Araştırmalara göre her sabah kahvaltı eden insanlar diğerlerine göre daha sağlıklı.

Sık atıştırmak
Her öğününüzde yediklerinize dikkat ediyor olabilirsiniz ancak ara öğünlerde gereksiz şeyler yiyor olabilirsiniz. Masanızın üstünde koca bir dilim ekler varsa, çubuk dondurmadan vazgeçmiyorsanız ya da ofis partilerinde ikram edilen kekten mutlaka bir dilim kek yiyorsanız zararlı çıkan siz olursunuz. Beslenmenize bir bütün olarak dikkat etmelisiniz.

Çok fazla çerez yemek
Dikkat etmeden yediğiniz cips gibi kızartılmış atıştırmalıklar bel çevrenizin kalınlaşmasına neden olur. Bazı insanlar açlıklarını bastırmak için çok fazla yer. Bu tür yiyeceklerin yerine özellikle protein bakımından zengin fındık, badem, ceviz gibi kuruyemişler tüketmek metabolizmanı zın hızlı çalışmasını sağlar. Araştırmalarda bunları tüketenlenlerin diğer cips gibi şeyleri yiyenlere göre daha zayıf oldukları da belirlenmiş.

Çok fazla az yağlı yiyecek yemek
Düşük yağlı yiyecekler diyette önemli bir yere sahiptir ancak düşük yağlı demek düşük kalorili demek değildir. Eğer tabağınızda düşük yağlı bir kek varsa düşük kalorili olduğu anlamına gelmez. En iyisi yediğinizin ne kadar yağ, kalori ve şeker içerdiğine de dikkat etmektir.

Çok az su içmek
Bu en çok yapılan en basit diyet hatasıdır. Su özellikle kalorilerin yakılması için gereklidir. Eğer suyunuzu kurutursanız metabolizmanı z çalışmaz yani daha yavaş zayıflarsınız. Her yemekten veya atıştırmalıklardan sonra mutlaka bol su için.

Süt ürünleri tüketmeme
Süt, peynir, dondurma, yoğurt çoğu diyet yapan kişi için tabudur ancak aslında yararlıdır. Bazı araştırmalara göre vücut yeterince kalsiyum aldığında yağ yakmaya başlar. Vücut kalsiyumdan yoksunsa vücut yağ depolamaya başlar. Kalsiyum vitaminleri yerine süt ve süt ürünleri tüketilmesi daha yararlıdır. Çoğu diyetisyen yağsız ya da yarım yağlı süt, peynir ve yoğurt öneriyor.

Araçta yiyip içmek
Yiyeceklerinizi aracınızda yiyecekseniz mutlaka salata türü sağlıklı yiyecekleri tercih edin. Bol kalorili menülerden uzak durun. Eğer bir kere aracınızda yiyip içerseniz bu alışkanlık haline gelebilir, bu yüzden asla denemeyin.

Her gün tartılmak
Her gün tartılmak sizi diyetiniz konusunda umutsuzlaştırabilir. En iyisi haftada bir tartılmak ya da uzun bir diyet döneminden sonra tatılmak olabilir. Tartıda başlangıçtan daha az bir değer gördüğünüzde daha mutlu hissedeceksiniz.

Gerçekçi olmayan hedefler koymak
İlk haftada 5 kilo zayıflamaya çalışıyorsanız hafta sonunda umutsuzluğa kapılarak beslenmenize dikkat etmeyebilirsiniz. Kendinizi cesaretlendirmek ve motive etmek adına gerçekleştirebileceğ iniz hedefler koyun. Ne kadar zamanda ne kadar zayıflayacağınızı bilemiyorsanı z diyetisyeninizle konuşabilirsiniz.

Egzersiz yapmamak
Egzersiz yapmazsanız verdiğiniz kilolaları almanız daha kolay hale gelir. Eğer egzersiz yaparsanız sevdiğiniz şeyleri daha çok yiyebilirsiniz ve hala zayıflamaya devam edersiniz. Düzenli egzersiz yapmanın anahtarı ise sevdiğiniz egzersize karar vermek ve başlamak.

Sofrada Çatal Bıçak Kaşık Nereye Konulmalıdır?

Yemek çatalı: Tabağın soluna,
Yemek bıçağı: Tabağın sağına,
Yemek kaşığı: Tabağın sağına, bıçağın dışına,
Balık çatalı: Tabağın soluna, çatalın dışına,
Balık bıçağı: Tabağın sağına, yemek bıçağının dışına,
Meze çatalı: Tabağın soluna, diğer tüm çatalların dışına,
Meze kaşığı: Tabağın ön kısmına,
Çerez ve pasta çatalı: Sapı sola doğru bakacak şekilde tabağın ön kısmına,
Çerez ve pasta bıçağı: Keskin tarafı tabağa, sapı sağa doğru bakacak biçinde Tabağın ön kısmına ve çatalın yanına,
Su bardağı: Tabağın sol ön kısmına,
Şarap bardağı: Su bardağının sağına,
Rakı bardağı: Su bardağının yanına,
Tuz, biberlik: İki servis tabağının arasına,
Yağ ve sirke: Sofranın ortasına yakın bir yere,
Hardal ve bütün soslar: Yağ ile sirkeye yakın bir yere,
Yağ tabağı: Servis tabağının sol ilerisine,
Salata tabağı: Servis tabağının sol ilerisine,
Meyva tabağı: Ortaya,
Ekmek tabağı: Ortaya,
Çiçek düzenlemesi: Masanın ortasına,
Peçete: Servis tabağının soluna,

Hastalığınızı gösterecek 16 ipucu

1.Tırnaklar
Tırnaklarınıza dikkatle bakin. Eğer hafif mavilik yâda; morluk görürseniz bu bir kalp hastalığıyla karsı karsıya olduğunuz anlamına gelebilir. Tırnaklarınızın aşırı kalın olması ya da üstlerinde tümsekler olması da nefes alma hatta akciğer sorunlarıyla karsı karsıya olduğunuzu gösterebilir.

2. Nefeslerinizi Sayın
Eğer dakikada 15 kez ve daha altında nefes alıp veriyorsanız sağlıklı ciğerlere sahipsiniz demek... Eğer 25 kez nefes alıp veriyorsanız o zaman sağlığınıza dikkat etmelisiniz.

3. Gözler
Aynada gözlerinizden birine bakin. İris'in etrafında beyaz bir daire varsa kolesterol seviyeniz yüksek anlamına geliyor. Bu ayni şekilde yaklaşan kalp sorunlarının da en büyük habercisi.

4. Avuç içinize bakın
Avuç içlerinize dikkatle bakin. Eğer kırmızı ve lekelilerse karaciğerinizde sorun var demek.

5. Hafıza kontrolü
Bir tepsinin üstüne rasgele 10 eşya koyun. Tepsiye sadece 10 saniye bakin. Kaç tanesini hatırlayabildiniz? İyi bir hafızanızın olması Alzheimer'le karsılaşma riskinizin daha az olacağı anlamına geliyor.

6. Kas kontrolü
Sırt üstü yatın. Bacaklarınız dümdüz olsun. Bir bacağınızı havaya kaldırın. Bir kişinin ayağınıza bastırmasını isteyin. Eğer bacağınız yere düşüyorsa, kaslarınız da bir zayıflık olduğu anlamına geliyor.

7. Görünüş
Gözünüzün hemen altında elmacık kemiğiniz üzerine bir cetvel yerleştirin. Sonra cetvelin üstüne bir kredi kartı yerleştirin kartı en rahat okuduğunuz uzaklığı ölçün. Ne kadar yakına gelirse gelsin kartı rahat okuyabiliyorsanı z göz sağlığınızın iyi olduğu anlamına geliyor.

8. Tiroit misiniz?
Kollarınızı yere paralel olarak tam karsınızda birleye uzanıyormuş gibi uzatın. Ellerinize dikkat edin. Eğer elleriniz bu pozisyonda titriyorsa o zaman tiroit olma riskiniz çok.

9. Düz yürümek
Yere bir metre uzunluğunda bir çizgi çizin. Üzerinde rahat yürüyebiliyorsanı z, vücudunuzun koordinasyonu iyi isliyor demektir.

10. Doğum kilonuz
Annenize kaç kilo doğduğunuzu sorun. 3 kilonun altında doğmuşsanız kalp sorunlarıyla karsı karsıya kalabilirsiniz.

11. Beliniz kalın mı?
Vücut sekliniz elmaya benziyorsa, yani yağlarınız belinizin çevresinde toplanıyorsa, kalp sorunu yasama riskiniz daha fazla.

12. Tuvalet sıklığı
Her 3 saatte bir tuvalete birden çok gitme ihtiyacı mı hissediyorsunuz? Diyabetin en erken alarmlarından biri sık tuvalete gitmektir.

13. Nabız kontrolü
Nabzınız ne kadar yavaş atıyorsa o kadar uzun yasayacaksınız demektir. Yani nabzınız 70'in altındaysa sağlıklısınız anlamına geliyor.

14.Dişlerinizi fırçalayın
Eğer dişleriniz kanıyorsa, kalbiniz tehlikede demektir.

15. Parmak uzunluğu
İşaret ve yüzük parmakları ayni uzunlukta olan kişilerin kalp krizi geçirme riski daha fazla.

16. Ayak Bilekleri
Bas parmağınızla ayak bileğinizin arka kısmına bastırın. Eğer bastırdığınız noktada çok fazla çukurluk oluşuyorsa, o zaman kalp, akciğer, böbrek sorunlarıyla karsı karsıya kalabilirsiniz.

26 Ocak 2009 Pazartesi

Yön Bulma Yöntemleri

Pusula Yardımı İle
Yönümüzü en kolay pusula yardımı ile saptıyabiliriz. Pusula ibresinin koyu renkli ucu manyetik kuzeyi gösterir.Kuzeyinin nerede olduğunu belirledikten sonra,hangi yöne gidecek isek o yönde yer alan bir cismi (örneğin ağaç,iri kayalar gibi)hedef alıp oraya kadar gitmek ve o noktada gitmek istediğimiz yönde yeni bir cisim saptamak gerekir.Bu yöntemle mümkün olduğu kadar düz bir çizgide yol alınabilir. Pusula Doğada gidilecek yön için belirli cisim ve işaretleri hedef alıp yürüyün.

Kutup Yıldızı İle
Dünyamızın kutup noktalarından geçen hayali eksen çizgisi kutup yıldızının çok yakınından geçmektedir. Bu nedenle geceleyin yıldızlar ve gezegenler hareket halinde iken (dünyanın kendi etrafında dönüşünden dolayı) kutup yıldızı sabit kalır.Doğada herhangi bir yıldızı hedef alıp yürür iseniz,yıldızın hareketinden dolayı düz bir çizgide yürüyemezsiniz. Dünyanın dönüşünden ötürü kutup yıldızı çevresinde diğer yıldızların dönüşü.”Görüntü fotoğraf filminin uzun bozlandırılması ile elde edilmiş. Bu nedenle gökyüzünde yalnızca kutup yıldızını bularak onun kuzeyi gösterdiğini bilerek, amaçladığınız yönde yürüyebilirsiniz. Kutup yıldızını bulmak için belirgin bazı yıldız guruplarını bilmek zorundasınız.
(Bu bilgiler kuzey yarım küresinde geçerlidir)
Büyük Ayı yıldız gurubu 7 yıldızdan oluşur. Görünümü eğik duran kahve cezvesine benzer. Sapın karşısında yer alan kenarın uzunluğunu 5 ile çarptığımızda ve kenar yönünde kutup yıldızını buluruz.Kutup yıldızını doğru bulduğumuzdan emin olmak için yan yatmış ve beş yıldızdan oluşan bir W harfine benzeyen Cassiopeia yıldız gurubunu kullanırız.Büyük W'nun ortasındaki yıldız, kutup yıldızı doğrultusundadır.

Güneş İle Yön Bulma
Parlak güneşli bir günde bir sopa ve gölgesi yardımı ile yön tayini yapılabilir.Sopanın gölgesi işaretlenir. Bir süre sonra yer değiştiren gölge ucu tekrar işaretlenir. Bu iki işareti birleştiren çizgiye dik doğru S - N eksenidir.Birinci işareti sola ve ikinci işareti sağınıza aldığınızda yüzünüz kuzeye bakmaktadır.

Saat Yardımı İle Yön Tayini
Güneşli bir günde bileğimizdeki saat yardımı ile yön tayin edebiliriz. Saatin akrebi güneşe döndürülür. Saatin 12 rakamı ile akrebin oluşturduğu açının açı ortayı Güney-Kuzey Hattıdır. Güneş tarafı güney yönüdür.

Sigarayı Bırakmak için 10 Adım

1-Liste yapın: Sigarayı bırakmak istemenizin bütün nedenlerini not edin. Sağlığınızı düzeltmek, para biriktirmek, çocuklarınıza daha iyi örnek olabilmek… Ne kadar küçük olduğuna aldırmadan her nedeni tek tek yazın. Yaptığınız bu listeyi elinizin altında, her an görebileceğiniz bir yere koyun. Zamanınız olduğunda ya da sigara içmek için güçlü bir arzu hissettiğinizde bu arzuyu öldürmek için kendinize listenizdeki nedenleri hatırlatın.

2-Gün belirleyin: İçtiğiniz sigara sayısını azaltarak sigarayı bırakmayı denemeyin. Araştırmalar gösteriyor ki, sigarayı azaltarak bırakmaya çalıştığınızda sigaranızdan daha çok nefes çekmeyi deneyecek ve onu sonuna kadar bitirmeye çalışacaksınız.

3-Çöpe atın: Bir defa sigara içmeyi kestiğinizde, sigara paketiniz, kibritler, çakmaklar, kül tablaları gibi size sigarayı hatırlatacak her şeyden kurtulun. Eğer kısa bir süre sonra canınızın tekrar sigara içmek isteyeceğini düşünüyorsanız çöpe attığınız sigara paketinizi çöpten çıkararak içerisindeki bütün sigaraları kırın ve onları ıslatın.

4-Arkadaşlarınıza haber verin: Sigarayı bırakmaya çalıştığınız bu evrede muhtemelen huysuz ve sinirli bir kişiliğe bürüneceksiniz. Bu nedenle çevrenize, sigarayı bırakmak üzere olduğunuz söyleyin ve 1–2 hafta sabretmelerini onlardan rica edin.

5-Tetikleme noktaları: Kahve ya da alkol içmek sigarayı hatırlattığı için bir süre bunlardan uzak durun. Kahve yerine çay için ya da bara gitmek yerine spor salonuna ya da sinemaya gidin. Birbirine bağlı bu nikotin ilişkisini kırmak sigaraya karşı olan aşırı isteğinizi kıracaktır.

6-Derin nefes: Canınız sigara içmek istediğinizde bir sigara yakmak yerine 6 defa derin derin nefes alın. Bu sizi rahatlatacak ve nikotin alamayacağınızı bildiğiniz için salgılanacak stres hormonlarınızla savaşmanızda size yardımcı olacaktır.

7-Meyve takviyesi: Yüksek bir olasılıkla acılı ya da çok tatlı şeyler yediğinizde canınız sigara içmeyi daha fazla çeker. Bu tür yiyeceklerden sonra sigara içmek yerine meyve yemeği tercih edin. Çünkü meyvelerin taze aromaları üzerinizde aynı ekiyi yaratmayacaktır.

8-Birikiminiz: Eğer sigarayı bırakırsanız ne kadar para biriktirebileceğinizi hesaplayın. Ve sigarasız geçirdiğiniz her günün sonunda bir kavanozun içine ya da içini görebileceğiniz bir kabın içine o günkü sigara paranızı koyun. Sigarayı bırakmakla ne kadar çok tasarruf edeceğinizi gördüğünüzde şaşıracaksınız.

9-Kendinizi ödüllendirin: Sigara bırakma sürecinizin dönüm noktalarında (3. gün, 1. hafta, 1. ay gibi) biriktirmiş olduğunuz sigara parasını kullanarak kendinize güzel şeyler almayı deneyin.

10-Suçluluk duygusu: Eğer yanılıp ya da kendinize yenik düşüp de bir sigara yakarsanız kendinizi bu konuda harap etmeyin. Hatanıza odaklanmak yerine, kendinize ne kadar zamandır büyük bir başarıyla sigarasızlığa dayandığını ve bunu tekrar başarabileceğinizi hatırlatın.

Rahat bir uyku için ne yapmalıyız

1. YORGUN OLDUĞUNUZDAN EMİN OLUN
Koşup oynayan bir çocuk, bütün gün hareketsiz bir şekilde bilgisayar oyunu oynayan çocuklara göre daha kolay uykuya dalacaktır. Yetişkinler için de bu kural geçerlidir. Araştırmalara göre, düzenli yapılan egzersizler, endişeyi ve depresyonu önler ve uyumanıza yardımcı olur. Bu egzersizleri planlamak zorunda değilsiniz. Hareketli bir yürüyüş, bahçeyle biraz ilgilenmek, yüzmek ya da bisiklete binmek kendinizi yeterince yorgun hissettirebileceği için yararlı olacaklardır.

2. UYKU ODANIZI YARATIN
Sessiz ve huzurlu bir ortama ihtiyacınız var. Televizyonlar ve bilgisayarlar uykuya dalmanızda size yardımcı olmazlar. Onları yatak odanızın dışında tutun. Yatak odanız için, örttüğünüzde odayı karanlık yapacak perde ya da güneşlikler seçin. Eğer rahat değilse, yatağınızı da daha iyi bir yatakla değiştirin.

3. ENDİŞELERİNİZLE BAŞA ÇIKIN
Yatmaya gitmeden önce, endişe duyduğunuz konulardan konuşmamaya özen gösterin. Bu konulardan konuşmak yerine, kitap okumak, hafif müzik dinlemek ya da sıcak bir banyo yapmak gibi rahatlatıcı aktivitelerde bulunun.

4. ERKEN KALKIN
Alarmını daha erken bir saate kurun. Araştırmalar gösteriyor ki, sürekli olarak olması gerekenden yarım saat erken kalkmak uyku bozukluklarının iyileştirilmesinde yardımcı oluyor.

5. YATAĞA GİTMEDEN ÖNCE UZAK DURMANIZ GEREKEN ŞEYLER
* Yatağa gitmeden en az beş saat önce kafein alımını kesin.
* 1 ya da 2 kadeh şaraptan daha fazlasını içmeyin.
* Nikotin alımından uzak durun. Buna nikotin bandı ve nikotin sakızları da dahil.
* Gece yarısı haberleri ya da aksiyon ve korku filmlerini yatağa gitmeden önce izlemeyin.

Bütün bu adımları uyguladıktan sonra kendinizi yatağınıza bırakın. Gözlerinizi kapatın. Rahatlamaya bir kaç derin nefes alarak başlayın. Daha sonra vücudunuzu kısa ve uzun hareketlerle gerin. Kaslarınızı gerin ve bu gerginliği önce yüzünüzde, boyun ve omuzlarınızda tutun. Daha sonra, göğüs bölgenizde, sırtınızda, karnınızda, kollarınızda, ellerinizde ve parmaklarınızda bu gerginliği hissetmeye çalışın.Bütün bu germe hareketlerinden sonra vücudunuzu rahatlamaya bırakın.

Nefes alıp verirken nasıl nefes aldığınızı hissetmeye çalışın. Her nefes verişinizde rahatladığınızı hissetmeye çalışın. Nefesinizi yeterince hissettiğinize inanıyorsanız, tam anlamıyla rahat olacağınızı düşündüğünüz bir yerin hayalini kurun. Belki bir tatil, belki sevdiğiniz bir oda belki de bulunmak istediğiniz herhangi bir yer… Kendinizi hayalini kurduğunuz o yerde uzanmış, sakin, güvende ve son derece rahat hissetmeye çalışın. Daha sonra almış olduğunuz her nefeste daha rahatlamış olduğunuzu görecek ve istediğiniz zaman uykuya dalabileceksiniz.

Zamanı Etkili Kullanmak İçin

1. Hedeflerinizi belirleyiniz, bunları yazıyla ifade ediniz ve sonra önceliklerine göre sıraya koyunuz. Sizin için yaşamınızda nelerin önemli olduğundan emin olunuz.
2. Hedefleriniz üzerinde odaklaşınız,etkinliklerinizin değil. En önemli etkinlikleriniz size hedeflerinize ulaşmada en yararlı olanlardır.
3. Her gün için temel bir hedef belirleyiniz ve ona ulaşınız.
4. Zamanınızı nasıl kullandığınızı analiz etmek için periyodik olarak zaman aralıklarını kaydedin, kötü alışkanlıklarınız varsa yaşamınızdan atın.
5. Hedeflerinize ulaşmak için, yaptığınız her şeyi analiz edin. Ne yaptığınızı, ne zaman yaptığınızı, neden yaptığınızı tespit edin. Kendinize şunu sorun. "Bunu yapmasaydım ne olurdu" eğer yanıtınız "hiç birşey olmazdı", olursa, yaptığınız şeyi durdurun.
6. Her hafta yaşantınızda boş yer kapsayan bir şeyi atın.
7. Zamanınınızı planlayın. Her hafta için bir plan yapın. Kendi kendinize şunu sorun "bu hafta sonuna kadar neyi-neleri tamamlamayı ümit diyorsun ve bu sonuca ulaşmak için neler yapmaya ihtiyacın var?"
8. Her gün için yapılması gerekenler listesi yapın. Bu listenin, günlük hedefleri, öncelikleri, yaklaşık ne kadar zaman alacağını içerdiğinden emin olun. Rastgele etkinliklere yer vermeyin.
9. En önemli şeyleri tamamlayabileceğinizden emin olacak şekilde zamanınızı her gün programlayınız, beklenmedik beklentilerin de karşınıza çıkacağından, belirli boşluklar bıraktığınızdan emin olunuz.
10. Biliniz ki çalışma gününün ilk saati en verimli olanıdır.
11. Yapacağınız her bir iş için zaman sınırları oluşturun
12. Bir işi bir kerede en doğru biçimiyle yap ki, daha sonra tekrar o iş için zaman harcamak zorunda kalma.
13. Yaşamından tekrar tekrar olan yakınmaları, sızlanmaları at. Neden bazı şeylerin yanlış gittiğini belirle. Sonunda tepki vermek yerine, önceden önlem almayı öğren.
14. Günün sessiz bir zaman aralığını en önemli işinizi yapmak için sabitleştirin.
15. Başladığınızı bitirme alışkanlığınızı geliştirin. Bir şeyden bir başka şeye atlamayın, ardınızda birçok yarım kalmış iş bırakmayın.
16. Ertelemeyi, geciktirmeyi, ağırdan almayı yenin. Onu şimdi öğrenin.
17. Daha iyi zaman denetimini günlük alışkanlık edinin. Hedeflerinizi oluşturun, öncelikle yapmanız gerekenleri belirleyin, zamanınızı planlayın ve programlayın. İlk şeyi ilk önce yapın. Programlanmamış bir şeyi yapmaya doğru olan iç dürtünüze direnin. Etkinliklerinizi gözden geçirin.
18. Çok önemli şeyleri yapmanız gereken durumlarda, daha az önemli olanlar üzerinde asla zaman harcamayın.
19. Kendiniz için zaman ayırın (hayal kurmaya, rahatlamaya ve yaşamaya)
20. Size has biz zaman felsefesi geliştirin, zaman sizce ne anlama gelmektedir ve zamanın sizin yaşantınızla nasıl bir bağlantısı vardır.